26 Ocak 2020 Pazar

Galaksilerin Birleşmeleri




Özellikle ilkel galaksilerin birleşmeleri, galaksilerin birbirlerine göre hızlarının saniyede birkaç yüz kilometre olduğu, evrenin yoğun bölgelerinde gerçekleşir. Eğer hızlan daha yüksek olursa, duvardan geçen hayaletler gibi galaksiler de birbirlerinin içinden geçip giderler. Bu nedenle galaksi birleşmelerinin çoğu kümelerde hızlı hareket eden galaksiler arasında değil, yavaş hareket eden galaksiler arasında gerçekleşir.

 İki disk birleştiğinde ortaya elips biçimli bir galaksi çıkar. Günümüzde tek tük de olsa hala gerçekleşmekte olan birleşme süreci incelenerek galaksilerin oluşumu konusunda çok şey öğrenilebilir. Bugün pek rastlanmayan süreçler galaksilerin oluştuğu ilk dönemlerde çok yaygın olabilirler. Bu ender rastlanan olaylar kozmik evrim konusunda paha biçilemez ipuçları verebilirler.
Galaksiler ‘yapışkan’ sistemlerdir. 






Galaksiler arasındaki bir etkileşme, özellikle düşük hızlarda gerçekleşmişse, kaçınılmaz olarak birleşmeyle sonuçlanır. Her ne kadar yıldızlar çarpışmazlarsa da galaksilerin içindeki gaz bulutları zaman zaman çarpışırlar ve çarpışan bulutlar yörünge enerjilerini kaybederler. Yörüngeleri merkez doğrultusuna kayar ve yıldız sistemleri birleştikçe kütle çekimi kuvvetleri etkili olmaya başladığından bulut çarpışmalarının sıklığı artar. 

Sonuçta, birleşen galaksi sisteminin merkezin de yoğun ve büyük kütleli bir bulut ortaya çıkar. Böyle bir bulut kararsızdır. Çökerek birçok yıldıza bölünmek zorundadır. Bu nedenle galaksi birleşmelerinin tıpkı elips biçimli galaksilerdeki yıldızların yıldız patlamalarıyla ortaya çıkmaları gibi, şiddetli yıldız oluşum süreçlerini başlattığı düşünülüyor. 


Yıldız patlamaları eninde sonunda sönümlenir ve patlayan yıldızların yaydığı enerji yıldızlararası ortamdaki kalıntıları süpürür. Geriye yaşlanmakta olan yıldızlarıyla birlikte bir galaksi kalmıştır. Böyle yıldız oluşum başlangıçları, kaçınılmaz olarak birleşmenin son evresi olan, yıldız oluşumlarının sürdüğü çok parlak galaksilerde gözlenirler. Süreç kısa ömürlü olduğu için bu tür cisimler günümüzde çok ender gözlenir. 

Bununla birlikte bu birleşmelerin ardında bıraktığı etkiler daha yaygındır. Görünüşte normal olan yakın elips biçimli galaksilere biraz daha dikkatli bakıldığında uzak geçmişlerinde bir birleşmenin izleri görülür. Kanıt, bu galaksilerin en dış bölgelerinde çok sönük yıldızlardan oluşmuş kabuklar biçiminde ortaya çıkar.


Uzun zaman önce gerçekleşen birleşmeler, tıpkı suya atılan bir taşın yarattığı dalgaların uzun zaman varlıkların ı sürdürmesi gibi, kütle çekimi alanında dalgalanmalar yaratırlar. Bunlar da bir havuzdaki dalgalanmalar gibi çok uzun bir zaman sonra sönümlenir. Bununla birlikte, milyonlarca yıl boyunca bu dalgalanmaların oluşturduğu kütle çekimi tuzaklarında yıldızlar birikmiştir. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder